Sana bir mesajım var her kim isen...

Bu sefer hazin bir öykünün hayatımıza katacak olumlu  tarafına bakalım dedim. Bulunan  notta tarih yoktu, nasıl ne zaman yaşandığı bilinmemektedir.
Not bir dağın yamacındaki kayalıkların oyuğunda bir naylonun içinde bulundu.

“Kayboldum gökyüzü karardı ve bir Kayanın dibine sığındım.Yapacak tek bir şey oda yazmak olacak. Yazacak pek fazla bir şeyim yok aslında, ama halen şuurum yerindeyken bir şeyler anlatmak istedim sana, her kimsen. Adım önemli değil ama yazacaklarım önemli. Şu an tipi şiddetlendi, rüzgar adeta yüzümü kamçılıyor çok üşüyorum ve kafamdaki lambanın pili tükenmek üzere. üstümü öretecek bir şeyim yok çadırım kamp alanında kaldı sadece montum ve kar pantolonum var ama yetmiyor üşüyorum daha önce hiç bu denli üşümemiştim. Suyum buz gibi içemiyorum ve korkuyorum. Korkum ölümden değil sevdiğimi son bir kez daha görememekten. Ölüm bir gün hepimizi bulacak nasıl olsa. Ama sevdiğimin pırıldayan gözleri aklımdan çıkmıyor. Sonra bir ara yine üşüdüğümü hissediyorum. Telefonumun şarzı da bitti. Onu görerek gözlerimi kapatmak ve rüyaya dalmak isterdim.  Üzgünüm hemde çok. Yapamadıklarıma değil. Tekrar ediyorum, onu bir daha göremeyeceğimden dolayı üzgünüm.  Neyse veda etmek zorundayım biraz daha ileriye yürümeye çalışacağım belki daha korunaklı bir sığınacak yer bulabilirim.  Sana her kim isen ileteceğim tek bir mesajım var, SEV sevebildiğince. Elveda. Uykum geldi artık hakim olamıyorum gözlerime. Karşıda sanki bir Hotel görüyor gibiyim puslu hava tam seçemiyorum.  Işıklar dalgalanıyor. Neyse ellerimin gücü kalmadı daha fazla yazamayacağım. Elveda her kimsen. Tekrar diyorum ki SEV sevebildiğin kadar.” 

Not böylece son buluyor. 
Sizden ricam gözlerinizi kapatın ve bir an için o anı yaşayın ve sonra sevin gözü pırıldayın biri yoksa onu arayın bulun ve mutlu olun.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar