Anlatılan ne istenilen ne ...

Günlük yaşamın içinde düşündüğümüz o denli çok konu varki, birde perdenin arkasındaki planları düşünmeye vaktimiz olsa keşke. Ama keşke demek istemiyorum çünki keşkesiz hayatı herzaman tercih etmişimdir. Yinede keşke kelimesini hayatımızın en odak noktasına yerleştirdik malesef ve vazgeçemiyoruz. Şikayetlerimiz ve keşkelerimiz hayatımızı ne denli mahfettiğini görebilsek. Gayret etmiyoruz ve yalan yanlış gerçek sandığımız haberlerin algıların ve planların peşinde bir ömür tüketiyoruz. İnsanoğlu sosyal bir varlıkdır. Duyguları hisleri ve iletişimleri olağanüstü gelişmiş olmasına rağmen stres olarak tanımladığımız halin bizi hasta ettiğini ve kaltısal etkiler bırkatığını kabul etmek zorunda olduğumuz bir gerçektir. Peki kendimizi neden hep ama hep kanıtlamaya çalışarak hırs ve ego nun peşinde koşarak harab ediyoruz. Yarına değil bir an sonrasına dahi varlığımızı göstereceğimize dair en ufak garantimiz yok iken neden bu hırs bu hedefler karmaşası? Doğruya bize anlatılan kariyer, şan, şöhret ve ünvan planları ve hedefleri.

İstenilen ne peki?
Çok basit...

Bütün bu lüks, konformist ve refah olarak öğrendiğimiz yaşam tarzı dır istenilen. Bunlar için çabalamalıyız ve koşmalıyız mı??? Kaygı, şikayet ve hırslarımız her geçen gün artarken huzurumuz, sevinçlerimiz ve iletişimimiz azalıyor. Çalış kazan harca denkleminde geçirdiğimiz ömrün son finalinde kimse alkışlamayacak bizi ve kimse adımızı bir yerlere kazımayacak. Ancak hizmet, fayda ve sevgi ile adımız anılacak. Kapitalizm, Emperyalizm, Faşizm izm izm izm diye yutturdukları bütün bu kavram karmaşası karşısında sudan çıkmış balığa dönmemiz onların işine geldi ve gelecekte. Çünki bizim kobay, kukla, alkışçı ve daha önemlisi İnsan değil hayvan olamamızı istiyorlar.. Dünya sağlık örgütü, dünya insan hakları ve dünya barış örgütü gibi yalan ve sahte kurumlar tarafından hep kandırıldık ve kandırılmaya devam edeceğiz. Malesef dünyada açlıktan ölen insan sayısından çok TOK luktan ölen insan sayısı daha fazla...  Ve biz bu gerçekleri görmek zorundayız. 
En iyisi siz tüm yazdıklarımı unutun ve sade hayatınıza devam edin, yoksa sizde uyumsuz ve asi olarak fişlenirsiniz. 
Hep sorardım kendime ciao bella şarkısını dinleyen koministmi oluyor?

Saygılarımla