Vazgeçebilirmisin ?
Sahiplenmek arzusu, hırsı veya isteği her kese göre değişik nesneler veya canlılar için, insanın bazen en büyük belası olabiliyor. Hepimiz zerre yıldız tozundan buralara kadar gelmişken neye sahibiz neyi paylaşamıyoruz acaba? Sahiplenmek elbette bazı konularda güzel bir davranış olmakla birlikde diğer taraftan tuaf, hatta yersiz de olabiliyor. Sorumluluklar, dostluklar sevgiler veya eşyalar sahiplenilebilir fakat aşırısı herzaman onu kaybetme olasılığında derin bir yara açacaktır. Yani insan yerinide haddinide bilir ise ve hiç bir şeye sahip olmadığımız ancak emanetçisi olduğumuzu idrak ederse hayat daha güzel olur. Üstünde düşünmemiz gereken zaten onca zorluklar var iken neden hayatımızı daha da zorlaştırırız anlamış değilim.
Zamanında yaşamış bir Bilge’nin de dediği gibi :
“Dün doğdum bugün sahibim derken yarın yaşlı bedenim tüm arzu ve isteklerini teslim edecek.”
Tiglon
Demem o ki, hayatı daha güzel yaşamak için elbette sahiplenelim, lakin tebessüme, hoşgörüye ve tüm güzellik adına her ne varsa onlara sahip olalım.
Tüm sahibim dediğimiz her ne ise aslında bize bir gün ihanet edecek bizi terk edecek ancak geride bırakacağımız güzellikler bizi tarif edecek ve hatırlatacak herkese.
Çok bilmişlikden, İhtiraslardan, bencillikden vs.. gibi bizlere yakışmayan türlü hal ve hareketten uzak durmak inanın hayatımıza renk katacaktır.
Bilimin koyduğu tezleri ancak geliştirerek çürütebilirsiniz.
O yüzden siz siz olun bu tezlere daha güzellerini ekleyerek eleştirin şahsımı.
Mutlu olurum şahsım adına.Saygılarımla
“Hayat bize mevsimlerle tebessüm eder, her mevsim bize bir hayat sunar.”

Yorumlar
Yorum Gönder