Dağ Doğa biz deliyiz...
Sırtımızda 25 kg çantamızla şehir içinde varacağımız yere yola çıkarken biz öcümüyüz sorusu gelir aklıma hep. Bütün gözler üzerimizde olurda ondan. AVM lerde gezip dolaşmak, kalabalık ve gürültü içinde nefessiz kalmak mı normal olan acaba. Geziyoruz Doğayı seviyoruz ve elimizden geldiğince korumaya çalışıyoruz. Doğa ile her buluştuğumuz her hafta sonu aslında biraz da hüzünleniyoruz. Etrafa saçılmış plastik ve cam atıkları görünce burkuluyor yüreğimiz. Geleceğe yani bizden hemen bir sonraki nesile bırakacağımız doğa böyle olmamalı diyorum içimden her seferinde ve o insanları kınamak isterken düşünüyorum, onların görevi kirletmek bizim ise doğayı korumak adına temizlemek mi acaba ? Cinayet sadece bir insanın diğerinin yaşamına son vermesi ne mi denir? Peki Doğayı katledenlerin faaliyetleri cinayet değilmi? Tam bir vurdumduymazlık sendromu, cehalet mi desem bilemedim. Her ne ise, koruyamıyoruz malesef değerlerimizi, ama her gün devlet kurtarmak adına harcadığımız çabalar kaf dağını aşıyor ne yazıkki. Bir Devletin yaşanılamayacak kadar pislenmiş kirletilmiş toprağımı özgürlük ? Özgürlük temiz bir çevre ve cehaleti deviren fikirler ile yaşanır. Sanayi devlerinin ceplerini zengin ederken çevremize ve geleceğimize ne kadar zarar verdiğimizin farkında bile değiliz sanırım. Artık şapkalarımızı önümüze koyma zamanı geldi diye düşünüyorum. Başka toplumları özgürleştirirken malesef bizler cehaletin esareti altına giriyoruz. Unutmayalım ki doğayı yok etmek insanlığı yok etmek derecesinde tehlikeli bir gidiş dir. Evimizi temiz tutalım sevgili dostlar. Gerçek bir yeşil çevre için elimizden geleni yapmak zorundayız... Saygılarımla.

Yorumlar
Yorum Gönder