Bir hayalim var, oda yaşamak... "Adım önemli değil, ama yaşamam önemli ve mecburumda. Hayır hayır kendim için değil, çok sevdiğim kardeşlerim için önemli. Her güneş doğuşu öncesinde onları terk edip onlar için gayretle günü bitirmenin ne olduğunu en iyi ben biliyorum ve geri dönmem gerektiğinide. Onlar için evet, onların yaşamaları her insan gibi özgürce nefes almaları ve az da olsa karınlarının doyması için. Evet az da olsa. Kazandığım para ile ancak azı başarabilmek bile bana lüks olduğunu düşünüyor dünyanın öteki ucundaki kardeşim olmayan kardeşler. Biliyorum bu hayatı bizsiz yaşamak istiyorlar. Çarık çürük konakladığım barakamı yıkmak ve üstüne eğlence merkezleri inşaa etmek istiyorlar öteki yakın kardeşlerim eğlensinler diye. Evet benim hikayemin içinde çok daha fazlası var ama sizi nasıl inandırabilirim ki? Biz fakir bile değiliz. Bizler görünmüyoruz, sayılmıyoruz ve sanırım fazlalığız. Yaşamayı hayal ediyorum desem sizin için bir anlamı olurmu acaba? Belkide vicdanı olan ...
Kayıtlar
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Anlatılan ne istenilen ne ... Günlük yaşamın içinde düşündüğümüz o denli çok konu varki, birde perdenin arkasındaki planları düşünmeye vaktimiz olsa keşke. Ama keşke demek istemiyorum çünki keşkesiz hayatı herzaman tercih etmişimdir. Yinede keşke kelimesini hayatımızın en odak noktasına yerleştirdik malesef ve vazgeçemiyoruz. Şikayetlerimiz ve keşkelerimiz hayatımızı ne denli mahfettiğini görebilsek. Gayret etmiyoruz ve yalan yanlış gerçek sandığımız haberlerin algıların ve planların peşinde bir ömür tüketiyoruz. İnsanoğlu sosyal bir varlıkdır. Duyguları hisleri ve iletişimleri olağanüstü gelişmiş olmasına rağmen stres olarak tanımladığımız halin bizi hasta ettiğini ve kaltısal etkiler bırkatığını kabul etmek zorunda olduğumuz bir gerçektir. Peki kendimizi neden hep ama hep kanıtlamaya çalışarak hırs ve ego nun peşinde koşarak harab ediyoruz. Yarına değil bir an sonrasına dahi varlığımızı göstereceğimize dair en ufak garantimiz yok iken neden bu hırs bu hedefler karmaşası? Doğruy...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Sen düşünme, birileri düşünüyor... Düşünmek, insanların çağlar boyu geliştirdiği beyinsel bir aktivite olmuştur. Dokunamassın göremessin, ancak kelimelere, satırlara veya fiiliyata aktarıldığında somutlaşır ve vücud bulur. Kimi asırda yasaklanmış, isyan sayılmış hatta şeytan işi olarak tanımlanmıştır. Oysa ki İnsanoğlu düşünceleri ile nice aşamalar kaydetmesine rağmen yasaklar ve engeller yüzünden sessiz duvarlar arasında gizlenmiş sadece fısıltılar ile dağılmıştır. Tarihte önemli düşünceler hayıkırılmış olsa da karşısında mutlak yobaz bir muhalefet bulmuştur. Hz. Musa'nın halkını kurtarma düşüncesi nehri ikiye ayırma fikri ile hayat bulmuştur, Hz. İbrahim'in taş ve maddeye tapılmaması düşüncesi onları yıkma fikri ile gerçekleşmiştir, Hz. İsa'nın yobazlığı red etme düşüncesi onlara meydan okuma fikri ile hayat bulmuştur ve Hz. Muhammed A.s.'ın Özgürlüğe kavuşma ve bilginin tartışılmaz bir güç olması düşüncesi etrafında huzur ve renkli bir toplum oluşturma fikri ile başl...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Mağaradaki ben yok oldu Mağaralar doğal şartların oluşturduğu doğal sığınaklardır. Bu sığınaklar çeşit çeşit hayvanların konakladığı mekanlar olduğu gibi insanlarında kendilerini aradığı yerler olabilir. Halvet sadece dört duvar arasında değil aynı zamanda Mağaralara sığınarak da yapılabilir. Mağara Ana rahmini simgeler. Bazı kaynaklara göre mağaralar tarihte bazen şiddetten kaçmak bazende kendini bulmak için kullanılmıştır. . İslami litaratürde Mağarada halvete girilmeden Derviş olunmaz gibi bazı usullerde bilinir. Örneğin Peygamber efendimize ilk vahiyin Hira mağarasında lütuf edilmesi, Hz. Eyyub A.S.mın mağarada şifa arayışı ve bulması, Ashabı Kehf Dostlarının zulümden kaçarak mağaraya sığınmaları veyahut Akdeniz Yazmaları adlı dini belgelerin bazı tarikat üyelerinin mağarada yazılıp saklama vakalarını görüyoruz. Dolayısıyla Mağaralar ama şu ama bu sebepden dolayı sığınak olarak kullanılmıştır. Mağara Ehl-i irfan için kendine...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Kurufasulye Kurufasulye, sofralarımızın geleneksel ana yemeği ve bir çok damağın tercih ettiği lezzettir. Peki bu sefer ki yazım da buna değinmemin sebebi ne olsa gerek? Aslında bir köprü kurarak örnekleme yaptım. Anlaşılması için bazen basit formüller oluştururuz, şimdi ki yazımada bu örneğin ışık tutacağını ümid ediyorum. İnsanoğlu yani Adem fıtratında taşıdığı ahlak, adalet, inanç, merhamet ve korku ile yaşar ve hayatı idame eder. Lakin herkeste eşit ve adil olamayabilir hatta bu özellikleri tam anlamıyla dışa vuramayabilir. Bu yemeği hazırlarken ana hususlara riayet etmesseniz nasıl bir tada sahip olacağını bir düşünün. En basitinden susuz yapsanız takır takır salçasız olsa renksiz vesaire tadında olacaktır. İşte hayatımızdada bu tada ulaşmak için her bir aşamasında katkıları doğru kullanmamız lazım gelecektir. Dünyaya geliş amacımızı anlamak yetersiz olacaktır. İdrak etmek ve anladıklarımızı yaşamak yaşamımıza dahil etmek tam tadında bir K...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Elin gevuru dedik biz gevurlaştık.. . Oyalandık ve oyuna geldik, hemde öyle bir ters köşe olduk ki sormayın. 100 yıldır kah kalktık kah oturduk ama yerimizde saydık bir adım bile gitmedik. Yada gidemedik, peki neden? Elin gevuru dedik adam saat ile dünya markası oldu, elin gevuru dedik adam çikolata ile dünya devi oldu, elin gevuru dedik çakıda dünya ismi oldu ve biz elin gevuru dedik de dedik. Peki bize ne oldu. Harf inkılabında dünya devi olduk eski kayıtlarımızı okuyamıyoruz, şapka inkılabı dedik mecliste şapka takan yok zaten takanda yok ya, başörtüsü dedik modernizm dedik, elin gevuru başımız açacağına başka taraflarımız açtı. Yedikmi yedik. Şimdi değerli okuyucular, iste örümcek beyinli deyin isterseniz geri kafalı ama beni eleştirecek çoğunuzda bendeki yeti olmadığından bence susun da başkaları konuşsun demek isterdim ama konuşun sorun yok. Eleştiriye değilde yıkıcı yorumlarada açıldım merakta kalmayın. Hani bazılarınız nasıl ki Vatanı bayrağı lafta seviyorsunuz bende sizi öy...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Özgürlüğümün Esareti Özgürüm derdim hep, fikirlerim, düşüncelerim ve yazılarımda. Her geçen yaşımda özgürlüğümün elimden nasıl alındığını görmek, hissetmek ve idrak etmek bambaşka bir duygu olduğunu kavramaya başladım. Bu Esaretin ruhumdaki ihtiyacın olduğunu keşfetmek aklımı kullanarak esir olmak her kesin yaşayabileceği bir husus mudur bilemem ama ben özgürlüğümün gidişine sevinmeye başladığımda anladım. Bir zamanlar çok keskin bir görüşe sahip iken gitgide bulanıklaşan bakış açısı, bir zamanlar cesurca hareketlerin dikkatli hareket etme eylemine geçişi, umursamazca hallerin bir zaman sonra kurgulamaya veya hassas davranışlara akması gibi bir çok etkenin aslında kısıtlamaların temelini gösteren haller olduğunu, herkesin kabul etmekle yükümlü olsada idrak edememek ayrı bir tarz olabileceğini de red edemem. Düşünsenize Özgürüz deriz hakimiz deriz ama nevarki bir vakit yorgunluktan sonra gözlerimize dahi hükmedemeyiz, yediğimiz içtiğimiz tükettiğimiz her çeşidin bizden ayrılmasını dah...